Nouman Ali Khan’ın 2020 Ramazan ayında yaptığı ve halen devam ettirdiği Yusuf Suresi tefsiri 19. Bölümü. Bu derste 23. ayetin ayetin tefsiri konu ediliyor.
Yusuf Suresi Tefsiri 19. Bölümden bir kesit:
Allah bize, Yusuf’un (as) her türlü söylemin te’vilini yapabildiğini bize söylemişti. Yusuf (as) normal bir “Gel buraya” ve “Gel buraya(!)”nın farkını biliyor. Normalde “Gel buraya” dediğinde “Gel odayı süpür” derdi. Biliyor. Ve tüm hayatı boyunca kadının tüm emirlerine uymuş birisi.
Ama şimdi bunu deyince ilk tepkisi ” قَالَ مَعَاذَ اللّٰهِ” “Allah’a sığınırım.” Kelime “Allah’a sığınma” demek. Bu kelime hem zarf hem de mastar olabilir. Mastarsa “Allah’a sığınma, Allah’ın yardımı” demektir. Zarfsa “Güvende olabileceğin zaman/yer” demektir. Şu an güvenli bir yerde değilim, tek güvenli yer Allah’ın yanı. Yani bir yere de gönderme var. Bu önemli çünkü Yusuf artık bazı yerlerin güvenli olmadığını biliyor. Yani bize bazı insanların, zamanların, yerlerin güvenli olmadığını öğretiyor.
Ve gittiğiniz yerlerin, zamanın farkında olmanız gerekiyor çünkü Allah’ın yardımını kaybedebilirsiniz. Bu yer ve zamanları bilirsiniz. Gece kimse odanızda değilken yalnız başınıza telefonda takılmanız mesela, bu yer ve zaman! Mısır’dan bir kraliçenin size “Gel buraya” demesine gerek yok. Bir telefon bildirimi de size “Gel buraya” diyebilir. Diyemez mi? Size böyle diyen birçok uygulama var. “Gel Buraya” dünyasında yaşıyoruz. Biri peşinizden koşmuyor bile, tam önünüzdeler. Ve bir tık ötenizde. Şimdi böyleler işte. Yusuf da (as) “Allah’a sığınırım” diyor.
“Maazallah dediğinizde…”
Bununla ilgili olan muhteşem bir detay ise, biraz Arapçası olanlar bilir, maazın mensub olması. “Sığınıyorum” tam olarak söylenmemiş bile, o kadar şok ve telaş içinde ki hemen Allah’ın yardımını istiyor. “Allah, yardım et!” Sonra da “euz” kelimesi geliyor. Euzubillahi mineşşeytanirracim diyoruz. “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım” diyoruz. Bu kelime ağacın etrafını sarıp ona tutunan bitkilerin adıdır. Ayrıca bir hayvanı kestiğinizde kemiğe yapışan et parçasıdır, etten ayrılmıyor.
Maazallah dediğinizde, “Allah’a tutunup asla bırakmayacağım” demiş olursunuz. O da böyle diyor. Kelimelerin gücüne bakın. Ona tutunmaya çalışan bir kadın var. O da “Ben Allah’a tutunuyorum” diyor. Maazallah. Bu gerçekten çok manidar.
Dün kendisi (as) hakkında ne demiştim? O karışık bir toplumdan geliyor, ahlak yargıları yok, Allah’ı hesaba katmıyorlar. Evde kimse yok. Kimse izlemiyor. Bu etkileyici kadın tüm kapıları da kilitledi zaten. Tüm hazırlıkları yapmıştı zaten. Her şeyi halletmişti. Biri burada mı diye baksa bile kadın “Endişelenme, tüm kapıları kilitledim zaten.” diyor. Güvende hissetmen için her şey yapıldı. Sorun yok, her şey yolunda gidecek. Kimse öğrenmeyecek, sırrın benimle güvende. Sorun yok. O anda da Yusuf (as) maazallah diye feryad ediyor. “Allah’a tutunacağım” diyor ve bir şey fark ediyor. Allah’a itaatsizliğe çağıran insanlarda asla güven bulamazsınız, sadece zarar görürsünüz.
